İçinden geçilen belirsiz ve gergin enerjinin her birimizde yarattığı abartılı KAYGI, bu yazıyı yazma gereğini duymama neden oldu!
Kendimizi kaderin elinde bir oyuncak, hayatın bitmek bilmeyen çileleri içinde çaresiz bir kurban gibi görmeye, umutsuzluk veya beklenti döngülerinde oradan oraya savrulmaya, zamanımızı ve enerjimizi ”başımıza daha neler geleceği” hakkında düşünerek geçirmeye yatkınlık gösteriyoruz.
Bu durum bizi güç kaynağımızdan, ışığımızdan uzağa düşürüp, verimsiz ve anlamsız hale getiriyor. Atmamız gereken küçük adımların dengesine odaklanmayı, yani ne olursa olsun şefkatli, dirayetli, uyanık, esnek ve adil olmaya özen göstermeyi ve her adımın bizi bir sonraki geçite taşıyacağına dair güven duymayı beceremiyoruz.
Ve tam da bu yüzden bizde kaygı oluşturan bu döngü bitmek bilmiyor! Evrilmek ve ilerlemek mümkün olamıyor…
Bu yazıyla varoluşumuz ve içinden geçilen süreçlere dair algımıza biraz daha yukarıdan bakmak için minik bir dokunuş yapmak istedim;